top of page

‘Şehir Şehir Üstüne’ Sergi Röportajı



Sevgili Anafod takipçileri,

Bugün sizlere, 'Şehir Şehir Üstüne' isimli fotoğraf sergisini tanıtıp, proje fotoğrafçılarından dernek üyelerimiz, Hamiyet Birden ve Seval Danışman ile bu güzel projenin tasarım ve sergilenme süreci üzerine söyleşeceğiz.

Hüseyin Kekiç - (HK) Sevgili Hamiyet ve Seval, yakın arkadaşınız olarak ben sizleri çok iyi tanıyor ve fotoğrafa dair çabalarınızı biliyorum. Şimdi lütfen kendinizi Zeytin Ağacı Proje grubunun takipçileri için kısaca tanıtır mısınız?

Hamiyet Birden - (HB) Uzun zaman resimle uğraşan biriydim. Bir gün yolum Anafod Fotoğraf Derneğiyle kesişti. İyi ki dediğim bu rastlantıdan sonra fotoğrafla ilgilenmeye başladım. Anı dondurmak, anılar biriktirmek beni hep mutlu etmiştir. Zaten yaşam anılardan ibaret değil midir? Seval Danışman – (SD) Altı yıldır fotoğrafa gönül veren, projeler üretmeye çalışan ve fotoğraf çekmeyi çok seven biri olarak kendimi tanıtabilirim.

HK – Ben de size dair birer cümle kurayım. Fotoğraf camiası çok iyi biliyor ki sevgili Seval, İstanbul Anadolu Yakası Fotoğraf Sanatı Derneğinin (ANAFOD) kurucularından ve ilk yöneticilerinden biridir. ANAFOD'un başarılı çalışmalarına çok değerli katkıları vardır. Sevgili Hamiyet de çok başarılı bir ressam ve iyi fotoğrafçıdır. Öncelikle de her ikiniz, çok iyi insan ve benim çok değerli dostlarımsınız.

HK - Sürekli büyüyen ve değişen İstanbul'da hergün ve neredeyse her yerde sıkça gördüğümüz duvarları serginizde yüzümüze vurup, bir şehrin dönüşümü hakkında farkındalığımızın artmasını sağlıyorsunuz. Buradan alırsak, bu projenin oluşma evrelerini ve Sahir Abacı ile buluşma noktanızı özetler misiniz?

HB - Sahir Abacı'yla Anafod'da tanıştım. Çarşamba günleri Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde görüşmeler sırasında proje fikri oluştu. Altı arkadaş Sahir Abacı ile birlikte bu projeyi gerçekleştirmeye karar verdik. Uzun ve yorucu bir süreçti.

SD - Bir gün “arasıra” isimli Sahir Arabacı’nın sanat ve fotoğraf sohbetleri yapmak üzere kurduğu gruba davet edildik. 8-10 kişinin katıldığı Çarşamba günleri Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde toplanıp sohbet ediyorduk. İlerleyen günlerde proje yapma fikrimiz doğdu ve gelişti. HK - Sizinle aynı dernekte fotoğraf çalışmaları yapan yakın bir arkadaşınız olarak ben, bu güzel projeden ancak sergi duyurusunu okuyup afişleri görünce haberdar oldum. Anlıyorum ki, titiz bir hazırlık ve sonrasında da zorlu bir üretim süreci yaşadınız. Bu projeye dahil olma sürecinizden başlayarak neler söylersiniz?

HB - Bir yıl gibi uzun bir süreçte gerçekleşti fotoğraf üretimimiz.

Her hafta toplantılar yaptık. Projenin çalınma ihtimaline karşı gizli bir çalışma süreçi geçirdik. SD - Duvarlarda, binalarda kalan izlere odaklanan bir proje. Kendi çalışmalarımda da bu izleri fotoğraflamayı sevdiğim için çok ilgimi çekti ve katıldım. Bunun ardından grup ve münferit olarak semtleri dolaşıp izleri fotoğraflamaya başladık. Fotoğraf çekerken bir arada olmanın önemini binalarda da farkettim. Bitişik nizam olan semtlerde yıkım çok fazla değildi. Bazı duvarları çekmeme izin vermediler ve duvarların ihtilaflı olduğunu söylediler. Bu beni şaşırtan ve güldüren bir durum oldu.

HK - Fotoğraf üretme sürecinizde ayrı ayrı güzel ve sıkıntılı anlar yaşamış olabileceğinizi düşünüyorum. Paylaşmaya değer bulacağınız sizi güldüren, mutlu eden veya üzen ya da hüzünlendiren birer anınızı bize anlatır mısınız?

HB - Birlikte fotoğrafa çıktığımız zaman vakit geçirmenin güzel yanlarını ve ortak zevklerimiz olduğunu anladık. Yaptığımız projenin içeriği zaten hüzünlü. Bir duvarda yıkılmış evden kalan izler, bazen duvarda unutulmuş askılar, resimler bizi çok hüzünlendirdi. SD - Fotoğraflama yaparken doğduğum semte de gittim ve doğduğum evim henüz yıkılmamış olduğunu görmek beni çok mutlu etti. Ev eskimişti ve penceleri yoktu ama hala ayaktaydı.

HK - Sosyal Sorumluluk projeleri genellikle gönüllülük esasında yürür ve çoğu zaman da maddi imkansızlıklar nedeniyle sonuçlanamaz. Gördüğüm kadarıyla, çok kaliteli ve büyük boyutlu baskılardan oluşan bu güzel sergiye, Timurtaş Onan hocamız 'İstanbul Fotoğraf Galerisi' olarak ev sahipliği yapmış. Gerek fotoğraf üretme ve gerekse de sergilenme sürecinde projeye destek bulmak konusunda neler söylemek istersiniz?

HB - Bu tip projeler bilirsiniz ki destek bulmaz. Sergi masraflarını kendimiz karşıladık. SD - Açıkcası İFG dışında çok fazla bir destek bulamadık.

HK - Bu güzel projede Sahir Abacı hoca ile birlikte toplam altı fotoğrafçı çalışmışsınız. Her fotoğrafçı temaya uygun serbest üretimler mi yaptınız? Yoksa herkese verilmiş görevler mi vardı? HB - Her fotoğrafçı temaya uygun serbest üretimler yaptı. SD - Hepimiz serbest çalıştık.

HK - Son olarak, Zeytin Ağacı Proje grubu takipçileri için neler söylemek istersiniz? HB - Sosyal projeler üretmek kişiyi mutlu eden, doyuma ulaştıran bir çalışma oluyor. Daha önce de Zeytin Ağacı Proje grubuyla benzer bir çalışma yapmıştım. Bundan sonra da sosyal projeler üretmeye ve farkındalık yaratmaya devam edeceğim. SD - Bu duygusal bir projeydi benim için. Zaman zaman Zeytin Ağacı grubundaki arkadaşlarla ortak bir şey üretebileceğimizi düşünüyorum. HK - Söyleşimizin sonunda, öncelikle bu güzel projeye emek veren başta Sahir Abacı hocamız olmak üzere, size ve diğer fotoğrafçı dostlarıma teşekkür ediyorum. Ayrıca, söyleşiye başlarken belirttiğim gibi, sizler benim yakın arkadaşım, dostlarımsınız. Lütfen böyle güzel projelerden beni de haberdar edin. Sizinle birlikte çalışmak en az arkadaşlığınız, dostluğunuz kadar güzel olacaktır da ondan...


HB - Teşekkür ederim can dostum... SD - Röportaj için çok teşekkür ederim. Ortak projelerde görüşmek üzere...


Hüseyin Kekiç / 07.03.2017



110 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Neden fotoğraf çekeriz?

Neden fotoğraf çekeriz? Fotoğraf çekmek, hayatımızın önemli anlarını, sevdiklerimizi, güzel manzaraları veya ilginç olayları ölümsüzleştirmenin bir yoludur. Fotoğraf, bize geçmişi hatırlatan, geleceğe

bottom of page