top of page

Lütfi Özgünaydın Gazete Yazarı Baytekin Kara Ropörtajı

Baytekin Kara, Türk fotoğrafında önemli bir isim. Anadolu yakasında bir dernek kurdu, öncülük etti çok sayıda fotoğrafçının yetişmesine katkısı oldu. Çok güçlü fotoğrafları var. Fotoğrafçılar serisi biterken onu yazmadan edemezdim. İşte sorularım ve Baytekin Kara’nın cevapları…

KİTAPLARLA DOLU BİR ÇOCUKLUK

  • Yaşamınızı, yetiştiğiniz ortamı, okuduğunuz okulları anlatır mısınız? Nelere meraklıydınız okuduğunuz dergiler var mıydı?

1956 Çorum Mecitözü doğumluyum. Babam Köy Enstitüsü mezunu öğretmen. Aktif biri, kasabamız öğretmenlerinin dayanışma sandığının başkanı. TÖS şube başkanı. TÖS’te İç Anadolu’ya yönelik bölgesel bir sorumluluğu var, TÖS Genel Başkanı Fakir Baykurt yılda birkaç kez evimize geliyor, günler süren bölge gezilerine gidiyorlar.

Evimizin hatırladığım ilk modern eşyası, bir marangoza yaptırılan kitaplık. Sene 1968. Bir İç Anadolu kasabası, evde kitaplık ve binlerce kitap. Çocukluğum böyle bir evde ve ortamda geçti. İlk ve orta okulu kasabada okudum. Sonra yatılı olarak Çorum Öğretmen Okulu... Kitaplığımızda neler yoktu ki, Hasan Ali Yücel'in Bakanlığı dönemi Milli Eğitim Bakanlığı beyaz klasiklerinin tümü, Köy Enstitülü yazarların ürettiklerinin çoğu, Rus klasikleri, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Aziz Nesin gibi dönemin en etkili yazarlarının eserleri, Yeni Ufuklar, İmece, Papirüs dergileri.

Sene 1971 12 Martı, sabaha karşı gürültülerle uyanış, ev jandarmalarla sarılmış, arka bahçe tutulmuş, evin girişinde jandarmalar, muhtar ve jandarma komutanı kapıyı yumrukluyorlar. Babayı ve çuvallara doldurulan kitapları götürdüler, nereye, niçin hiçbir bilgimiz yok. Aylar süren ne olacağı belirsiz bir bekleyişten sonra nihayet babanın eve dönüşü. Kasabadan ayrılış ve İstanbul'a merhaba.

  • Gençlik yıllarınızda nelere meraklıydınız, neler okudunuz, favori yazarlarınız, kitaplar ve sanatçılar var mıydı?

On dört, on beş yaşları büyük kentle tanışma, uyum sorunları, mahalle kültüründen müthiş bir yalnızlığa adım atış. Yeni tanışılan sokak ve caddelerde temkinli ve korkulu gezintiler. Bu dolaşmaların birinde afişlerle karşılaşma. (Ankara Birlik Sahnesi "Salozun Mavalı" Can Yücel Maltepe İmren sinemasında). Oyunu seyrediş, koltuklara bırakılmış teksir metini okuma ve organizasyonu yapan MDD Derneği ile tanışma. Sol, sosyal demokrat eğilimli Maltepe gençliğinin buluşma merkezi. Herkes bir arayışta, üyeler bir ekipte, bir grupta bir şeyler üretmenin peşinde. Eğitimler, sanatsal ve kültürel faaliyetler, organizasyonlarda yer almalar. Bu ilişkilerde geçen bir iki yıl.

  • Fotoğrafla ne zaman buluştunuz? İlk yıllarda neler çektiniz, sonra hangi kurumda kimlerle birlikte çaba gösterdiniz sergilerinizden söz eder misiniz?

Bu süreçte farkına vardım ki, kültür ve sanat etkinlikleri içinde olmaktan, ekiplerle, gruplarla birlikte üretmekten tat alıyorum. Bu alanda yapabileceğim şeyler var. Bu saptamam, arayışlarım yazar, oyun yönetmeni, Çevirmen Yılmaz Onay'ın Genel Başkanlığını yaptığı İşçi Kültür Derneği ile tanışmamı beraberinde getirdi. Derneğin şubeleri kültür ve sanatın bir veya birkaç alanında uzmanlaşmayı seçmiş bir yoğunluk içerisinde. Benim gidip geldiğim Kartal Şubesi’nde Galatasaray Liseli öğrenciler müzik yapıyorlar, İsmail Işılsoy Tiyatro çalışmalarını sürdürüyor, Beşiktaş Tatbiki Güzel Sanatlar öğrencilerin oluşturduğu fotoğraf grubu projeler yaşama geçiriyor. Fotoğraf grubunun fotoğraf projelerinde hep yer aldım ve orada başlayan fotoğraf ve fotoğraf dünyasıyla ilişkim bugünlere geldi. 12 Eylül bütün hışmıyla kapılarımızı çaldığında İşçi Kültür Derneği Kartal Şube Başkanıydım.

Sonra bilinenler, ülkemizin topyekun yaşadığı dram ve dönem. Bütün derneklerin kapatılması, beş altı ay sonra İFSAK'ın büyük emeklerle çalışmalarına yeniden başlaması, İFSAK'la tanışmam, 1980/1990 yılları arasında çeşitli düzeylerde İFSAK Yönetim Kurulu üyeliği.

Yapı Kredi Bankası Kazım Taşkent Sanat Galerisinde ve Fransız Kültür Merkezinde açılan Faruk Akbaş, Celal Deniz ile “Semt Pazarları”, Aramis Kalay, Orhan Karaalioğlu, Mustafa Vural ile "Yaşamdan" sergileri. Ulusal, uluslararası yarışmalarda ödüller, çok çeşitli konulara yönelik sunumlar, gösteriler, dergi ve kitaplarda fotoğraflar.

  • ANAFOD’un (İstanbul Anadolu Yakası Fotoğraf Sanatı Derneği) kurulmasına siz öncülük ettiniz neden böyle bir dernek kurdunuz, kimlerle birlikte kurdunuz?

İstanbul gibi metropol bir kentte tek bir merkez örgütlenmeyle fotoğrafın sorunlarına çözüm üretilemeyeceğini savunurum. Bu düşüncemi 1980’lerdeki İFSAK YK üyeliğim döneminde de dile getirirdim. İstanbul'da her ilçede genel fotoğraf derneği olması, giderek çalışma alanını belirlenmiş fotoğraf dernekleriyle zenginleşmeyi savunurum. İstanbul’da yüzlerce fotoğraf derneği olması gerek diye düşünürüm. Bu bugün için daha şiddetli bir ihtiyaçtır, çünkü yoğun bir görsel bombardımana tutulan insanlarımızın görsel okuryazar olmaları gerektiğine, görsel okuryazar ise bunu geliştirmesi gerektiğine inanmaktayım. Yaşadığım Maltepe'de de hep bu düşünceyle fotoğraf etkinlikleri yaptım, fotoğraf etkinliklerinde yer aldım. Sergiler, sunumlar, eğitimler sonrası oluşan fotoğraf çevresi 2013 yılında dernekleşmeye karar verdi ve 24 fotoğrafçı arkadaşımızla ANAFOD'u kurduk.

ANAFOD'un kurucu başkanlığını yaptım, sonrasında nöbeti devralan arkadaşlarımız çok iyi projeler yaşama geçirdiler, şimdilerde pandemi koşullarına rağmen doludizgin işler yapıyorlar, üretiyorlar. Ama hâlâ tüm İstanbul’daki dernek sayımız iki elin parmaklarından daha az. Sevindirici ve güzel olan bütün İstanbul fotoğraf dernekleri çok güzel işler yapıyorlar ve aynı zamanda ortak bir platformda birlikte olmanın ve birlikte üretmeninde hazzını yaşıyorlar.

  • ANAFOD bugüne dek neler yaptı, önemli etkinlikleri neler?

ANAFOD çok genç bir dernek, buna rağmen yayımladığı 7 fotoğraf kitabının olması bile, yaptıklarına ilişkin genel bir ipucu veriyor. Pandemiye kadar her yıl gerçekleştirdiği yıllık sezon sergilerinde, üyelerinin, ülkemiz fotoğraf örgütlülüğünün, ustalarımızın, yılında öne çıkan sergilerin fotoğraflarının Maltepeli ile tanışmasının aracılığını yaptı. Ülkemizin tüm fotoğraf kadrolarının çok önemli bir bölümü Maltepe'ye misafir oldu. İşleri, ürettikleri ve düşünceleriyle, beslenmemize katkı verdiler.

Prof. Dr. Mehmet Bayhan 6 yıldır her ay fotoğraf tarihi birikimlerini bizlerle paylaşıyor. Maltepe Belediyesi’nin TSKM Çocuk Tiyatrosu fuayesi duvarlarına çocuk konseptli uzunluğu 14 metre yüksekliği 2 metre bir fotoğraf panosu yaptık. Bunu önemsedik, çünkü kentlerde, kamusal yaşam alanlarında düzenlenmeye muhtaç milyonlarca metrekare yüzeyin, yüzey sanatçıları için vazgeçilmez çalışma alanı olması gerektiğini göstermek istedik. Bu düzenlemede 78 fotoğrafçı arkadaşımız 874 fotoğrafıyla yer aldı. Maltepe Belediyesi, Yeşilay, Kasev, Sansev gibi çok sayıda kurumla fotoğraf projeleri yaşama geçirdik.

2009 yılından bu yana her salı ve cuma günü etkinlikler yapılıyor. Şimdilerde pandemi koşullarından ötürü bu etkinlikler sanal ortamlarda sürdürülüyor. ‘FOTOĞRAFTA DA GÜNÜ YAKALAMALIYIZ’

  • Fotoğrafın ülkemizdeki gelişim süreci ve derneklerle ilgili görüşünüz nedir?

Teknolojik gelişmeler fotoğraf ve videoyu hem çok üretilir hem de hızlı tüketilir hale getirdi. Teknolojideki bu gelişmeyi dikkate almayan hiçbir kişi ve kurumun işleriyle tutunabilme şansı yok. Fotoğraf kadrolarının ve fotoğraf derneklerinin bu durumu irdelemesi ve konumlanmalarını buna göre yeniden belirlemesi gerekmektedir. Teknolojik gelişmeleri takip edip, kendini yenilemeyen, ayak uyduramayan, inovasyonu öne çıkaramayan derneklerimiz ve fotoğraf kadrolarımız maalesef fotoğraf birikimimizin bir parçası olarak arşivlerimizdeki ve hafızalarımızdaki yerlerinde kalacaklardır. Fotoğraf teknolojidir ve araçtır, üretim için teknolojiye sahip olmak tek başına yeterli değildir ve tümümüzün arayışı, gelişmeleri işlerimize, ürettiklerimize yansıtmak olmalıdır. Araçlar hızla değişmekte ve gelişmektedir, bundan anlatım biçimlerimizin zenginleşmesi için yararlanmalıyız, günü yakalamayı başarmalıyız.

39 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page