top of page

Etkinliklerimiz

  • Carla & Philip Joyce  Sunum ve Söyleşisi
    Carla & Philip Joyce  Sunum ve Söyleşisi
    21 Oca Sal
    Zoom Etkinlik
    21 Oca 2025 21:00 – 23:00
    21 Oca 2025 21:00 – 23:00
    Moderatör : Habip Koçak
  • Ali Öz
    Ali Öz
    22 Oca Çar
    Kadıköy
    22 Oca 2025 20:00 – 22:00
    22 Oca 2025 20:00 – 22:00
    Salt Araştırma

Anafod Blog

Anafod TV

ANAFOD Nuri Yontucu - Tunç Üner 'Üye Sunumları'
01:22:35

ANAFOD Nuri Yontucu - Tunç Üner 'Üye Sunumları'

Nuri Yontucu İstanbul’da 1952 yılında doğmuşum. İlk, orta ve liseyi İstanbul’da tamamladım. 1970-75 yılları arasında Almanya’da makine teknikerliği eğitimi aldım. Askerliğimi almanca tercüman ve gemi makinacısı olarak yaptım. 1977-1989 Netaş, 1989-2009 yılları arasında Siemens A.Ş.’de Metod müh. , Planlama müh. ve yönetici olarak çalışma hayatımı tamamladım. Evli ve 2 kız babasıyım. Anafod üyesi olarak 2004 yılından itibaren gezi ve sokak fotoğrafları üzerinde çalışmaktayım. Yıllar içinde çeşitli karma sergilere ve yarışmalara katıldım. Fotografın sanat olduğu ve seyircisinin artması ile gelişeceğine inananlardanım. Fotograf sergilerinin ve izleyicilerinin artmasını temenni ediyorum. Bunun için çalışan fotografseverlere teşekkürler. İtalya, gezginler için mutlaka görülmesi gereken bir ülke. Tarihi, coğrafyası ve günlük yaşamı ile bizlerin bilgi ve deneyimlerini zenginleştirmektedir. Birçok şehir ve kasabası gastronomi, teoloji ve sanayisi ile gönüllerde yerini almaktadır. Toscana bölgesi üzüm bağları ile tanınmıştır. Bu bölgedeki yerleşim bölgelerinden Siena ve San Gimignano gezdiğimiz yerler arasında idi. San Gimignano şehir devlet olduğu yıllarda, konutların üzerine yapılmış gözetleme kuleleri ile farklılık göstermektedir. Siena özellikle at yarışlarının yapıldığı meydanı (zemini eğimli) ile (bugün gençler sosyalleşme için kullanmaktalar) çok özeldir. Tunç Üner 1961 yılında Kanada'nın Montreal şehrinde doğdum. İlk, ortaöğretimimi Kanada, Türkiye ve Almanya’da tamamladıktan sonra Almanya’da iki yıl staj yaparak stüdyo ve iç mimari fotoğrafçılığı eğitimi aldım. 1987 yılında 4 senelik eğitimden Görsel İletişim Tasarımı bölümünden mezun oldum. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul’da grafik tasarımı, eğitim hizmetleri, danışmanlık ve belgesel fotoğraf konularında kendi şirketimde profesyonel olarak çalışmaya başladım (1989). İnteraktif medya tasarımı ve uygulamalarında Türkiye’nin öncüleri arasında yer aldım. 2013 yılında Hollanda'nın Amsterdam şehrinde şirketimin bir şubesini açtım. 2023 yılında emekliye ayrılarak Heybeliada’ya yerleştim. 35 senedir evliyim ve bir oğlum var. Almanca ve İngilizce dillerine hakimim. Aktif bir sivil toplum gönüllüsüyüm; Grafikerler Meslek Kuruluşu, Reklam Yaratıcıları Derneği, Çocuk Böbrek Vakfı, MAY (Mahalle Afet Yönetimi Derneği), LiDAM (Lions Doğal Afetlerde Müdahale), IRO (International Rescue Dogs Organisation), Spina Bifida Derneği, Gayrettepe Çevre Kültür Kooperatifi, Alibeyköy Lions Kulübü, Heybeliada Kütüphane Derneği, İFSAK ve ANAFOD gibi çeşitli kuruluşlarda yer alıyorum. Hobilerim arasında kitap okumak, seyahat etmek, doğa yürüyüşleri yapmak, yemek pişirmek, tiyatro fotoğrafçılığı, arama-kurtarma köpeği eğitmenliği, arıcılık ve fotoğrafçılık yer alıyor. Seyahat etme ve fotoğraf çekme tutkum, başlangıçta iş gereği olsa da zamanla daha fazla ilgi alanım haline geldi. Farklı ülkelerdeki yaşamları ve "insan"ı fotoğraflarımda yansıtmaya çalışıyorum.
ANAFOD Fethi İzan ''Reklamın Kadrajı: Bir Fotoğrafçının Güncesi'' Söyleşisi
01:56:15

ANAFOD Fethi İzan ''Reklamın Kadrajı: Bir Fotoğrafçının Güncesi'' Söyleşisi

Digital Çağda Reklam Fotografçılığı : Fethi İzan, bu seminer / söyleşi ile aşağıdaki konu başlıklarını sunmakta, fotoğraf örnekleri ve kamera arkası görüntüleri ile reklam ve reklam fotoğrafçılığı konusunda bilgi vermektedir. - Reklamda fotoğraf kullanımı!. - Reklam fotoğrafının yapımı ve süreci!. - Reklam fotoğrafı ekipmanları!.. - Reklam fotoğrafında ışık kullanımı!.. - Reklam fotoğrafı ekibi!.. - Reklam fotoğrafı setleri!.. - Çekim sonrası post prodüksiyon işlemleri!.. - Reklamveren fotoğrafçı ilişkileri!.. - Reklam fotoğrafı bütçeleri!.. - Reklam fotoğrafı etiği!.. - Reklam fotoğrafında telif!.. - Reklam fotoğrafı uzmanlık alanları!.. Fethi İzan www.instagram.com/fethizan FETHİ İZAN Niğde’de doğduktan sonra, okul öncesi çocukluk günlerini İsveç’in başkenti Stockholm’de geçiren Fethi İzan, lise öğrenimini Adana’da “Adana Koleji’nde” tamamladı. Fotoğrafla tanışması lise yıllarında fotoğraf kulübü vasıtası ile oldu. Daha sonra “AFAD” (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) ile fotoğraf tutkusu ilerledi. Çukurova Üniversitesi Kimya Bölümü’nde yüksek öğrenime başlayıp, öğrenciliği süresince fotoğraflarıyla ulusal ve uluslararası sergilere katıldı, ödüller aldı ve reklam fotoğrafçılığına da bu dönemde adım attı. Fotoğraf konusunda eğitim almak ve meslek olarak yapmak üzere, Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Ana Sanat Dalı’nda öğrenciliğe başladı. Aynı yıllarda, Güneş Gazetesi’nde fotoğraf muhabiri olarak görev aldı. Daha sonra “İLTEK” multivizyon kuruluşunda çalışarak iletişim ve reklam konusunda deneyim kazandı, yapımcı / yönetmen olarak ulusal ve uluslararası tanıtımlar gerçekleştirdi. 1993 yılında profesyonel reklam fotoğrafçılığı yapmak üzere, bir arkadaşıyla birlikte Utopia Fotoğraf Prodüksiyon şirketini kurdu. 2010 yılında ise sanat yönetmeni arkadaşı ve prodüktör eşi ile birlikte, fotoğrafçı, ajans ve markalara, stüdyo, prodüksiyon ve post prodüksiyon hizmetleri veren bir platform sunma hedefiyle, P Blok – Creative Production Studio’yu oluşturdu. Bir dönem Bilgi Üniversitesi, İletişim Tasarımı Fakültesinde “Reklam Fotoğrafı” derslerine giren Fethi İzan, fotoğraf üretiminin yanı sıra ışık, kompozisyon, çekim teknikleri, tanıtım fotoğrafçılığı konularında çeşitli eğitim kurumlarında workshoplar yapıyor ve “Digital Çağda Reklam Fotoğrafçılığı” seminer dizisi veriyor. Çeşitli dergi ve platformlarda ”Fotoğraf Arkası” adıyla reklam fotoğrafçılığı, yapım ve çekim teknikleri konularında yazılar yazmaktadır. “Reklam Fotoğrafçılığı” adı ile Rota yayınlarından çıkan bir cep foto kitabı bulunmaktadır. Reklam fotoğrafçılığında ağırlıklı olarak still life, life style ve portre fotoğrafları çeken, bu alanda ulusal ve uluslararası ödüllere sahip olan İzan, aynı zamanda çeşitli serilerden oluşan kişisel fotoğraf çalışmalarına da devam ediyor.
ANAFOD Müze Gazhane 'Pemra Yüce & Ömer Yüce - Farklı Bakış Açıları ile Aynı Yöne Bakmak'
55:25

ANAFOD Müze Gazhane 'Pemra Yüce & Ömer Yüce - Farklı Bakış Açıları ile Aynı Yöne Bakmak'

Pemra Yüce & Ömer Yüce Farklı Bakış Açıları ile AYNI YÖNE BAKMAK Pemra Yüce 1991 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümünden mezun oldu. Aynı üniversitede Still Life Fotograf üzerine yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1991 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Fotograf bölümünde uzman olarak çalışmaya başladı. 1996-2004 yılları arasında aynı üniversitede Still Life fotograf dersi öğretim görevliliği yaptı. Çocuklara yönelik ilk fotograf kitabı olan “Küçük Fotoğrafçılar” adı altında bir kitap yazdı. 3 kişisel sergi gerçekleştirdi. 2009 yılında AÇEV yararına yapmış olduğu, ”GüneyDoğu Anadoluda okuma yazma bilmeyen anne kalmasın” projesi bir sosyal sorumluluk projesiydi. Bu proje kapsamında 50 ünlü ve başarılı anneyi çocuklarıyla birlikte görüntüledi. 1995 yılında eşi Ömer ile birlikte ops! Fotograf ve film (www.opsfoto.com) stüdyosunu kurdular. Halen birçok markaya Reklam Fotografı alanında hizmet veriyorlar. Ömer Yüce Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü'nden 1991 yılında mezun oldu. 2004-2006 yılları arasında Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Belgesel Fotoğrafçılığı dersi verdi. Eserleri birçok grup sergisinde yer aldı. İlk kişisel sergisi "Enerji" 2012 yılında Nişantaş'taki Art Galerim'de gösterildi. 1995 yılında eşi Pemra ile birlikte ops! Fotograf ve film (www.opsfoto.com) stüdyosunu kurdular. Halen birçok markaya reklam fotoğrafçılığı alanında hizmet veriyorlar.
ANAFOD Aykan Özener 'Çember' Sunum ve Söyleşisi
02:14:51

ANAFOD Aykan Özener 'Çember' Sunum ve Söyleşisi

"Çember” sunumu ile Aykan Özener kişisel belgesel türü üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirecek. “Çember” Türkiye ve Ermenistan’ın dağın iki yakasına iliştirilmiş tarihinin izlerini, dününü ve bugününü anlamaya çalışan bir çalışma... Bu çalışma için Akademisyen Murat Göç kısa bir yazı yazdı. ÇEMBER İnsanın ne olduğu ve ne zaman insan oluşunu bildiği sorusu mitler, efsaneler, dini metinler ve bilimsel çalışmalardan mürekkep bulutlarla çevrili bir tevatür dağıdır. İnsan birçok şey olmasının yanı sıra, sınır çizen bir canlıdır. İnsan kendi bedenine, yaşadığı toprağa, tek başına gördüğü rüyalara ve başkaları ile kurduğu hayallere sınırlar çizer, bu sınırları çiğner, ötesine geçer ve tekrar yeni sınırlar çizer. Ancak insanın çizdiği sınırlar, haritalarda gördüklerimizin aksine, hiçbir zaman düz çizgilerden oluşmaz; tam aksine insan nereye giderse gitsin hep kendine döner, bu yüzden de insanın sınırları tebeşirle çizilmiş bir silik bir çemberden ibarettir; varlığından emin olunamayan ama orada olduğu hep bilinen, çizenden başkasına görünmeyen ve daha önce hiç çizmemiş gibi hep baştan başlayarak çizeceğimiz, daralttığımızı sanırken genişlettiğimiz, genişlettiğimizi sanırken daralttığımız çemberlerden oluşan sınırlarımız. Aykan Özener’in fotoğrafları, birbiri içine geçmiş ama aynı derecede basit ve tanıdık hikayelerle başladığı yere dönen bir çemberi andırıyor. Çemberin silinmeye yüz tutmuş tebeşirden çizgileri, parça parça hatırlayabildiğimiz ama anlam veremediğimiz rüyalar gibi, her seferinde farklı şekillerde bir araya geliyor, bildiğimiz çemberleri bozuyor, farklı çemberler oluşturuyor ve yeniden bozuyor, bize çemberin içinde mi yoksa dışında mı olduğumuzu unutturuyorlar. Aykan Özener’in fotoğrafları, dağlarla, yollarla, binalarla ve insanlarla etrafımıza çektiğimiz sınırların izini sürüyor, başlangıç ve bitiş, unutuş ve hatırlayış, ayrılma ve kavuşma, bulma ve kaybetme arasına sıkıştırılmış kişisel tarihlerin izlerini sürüyor. Tam çizgileri birleştirecek ve çemberi tamamlayacakken, fotoğraflara iliştirdiğimiz kıymeti kendinden menkul hüzün hikayelerimizi tamamlayacakken, fotoğraflar bizi uyarıyor. Bu fotoğraflar birer sürgün hikayesi değil, ne de terk etmeyi ve özlemi, sınırların içinde kalmayı ya da sınırların ötesinde kalakalmayı romantize eden hikayeler bunlar. Ancak çok sevdiklerini terk edebilir bir insan, ancak çok tutku ile sevdiğinde silebilir çizdiği sınırları, insan en çok hatırladığında unutur ve unuttuğunda hatırlar çemberin neresinde durduğunu, kendi çizdiği tebeşirden dairelerin dışına bir adım atmaya korkarak neye sahip olduğunu ve nelerden vazgectigini. Aykan Özener’in fotoğrafları bu sebeple bir sınır/lanma hikayesini değil, hep bittiği yerde başlayan bir döngünün hikayesini, çemberin sonsuzluğunu, burada ve bu anda bizi çevreleyen ama özgürleştiren tebeşir dairelerinin hikayesini anlatıyor. Doç.Dr.Murat Göç Akademisyen 2024
ANAFOD Enver Çiçek - İbrahim Okşan 'Üye Sunumları'
01:08:16

ANAFOD Enver Çiçek - İbrahim Okşan 'Üye Sunumları'

ANAFOD Üye Sunumları: Enver ÇİÇEK 1974 Sivas doğumluyum. Evli 3 çocuk babasıyım. Topoğraf olarak çalışıyorum. (Harita ölçüm işleri) Yurtiçi yurtdışı projelerde çalışırken boş zamanlarımın tümünü fotoğraf çekerek geçiriyorum bir fotoğraf aşığıyım. Uzun zamandır fotoğraf üretiyorum ama profesyonel anlamda yaklaşık 12 yıldır bu sanatı, tutkuyla ve keyif alarak yapıyorum. Ankara’da ikamet ediyorum. İbrahim OKŞAN 1969 yılında Aydın’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Aydın’da tamamladı. İktisat Fakültesi’nde lisans, Anadolu Üniversitesi’nde Fotoğrafçılık ve Kameramanlık ön lisans programını bitirdi. 1993-2000 yıllarında Aydın Adnan Menderes Üniversite’sinde, 2001-2021 yıllarında Maliye Bakanlığı’nda görev yaptı. Fotoğrafla olan ilgisi 2008 yılında başladı. 2012 yılından itibaren birçok karma sergiye katıldı ve fotoğrafları çeşitli dergilerde yayınlandı. 2013 yılında ilk kişisel sergisini açtı. Sonrasındaki süreçte farklı konularda birçok fotoğraf atölyesi ve projelerinde çalışmalar yaparak fotoğrafa dair eğitim ve üretim sürecini devam ettirmekte. 2016-2023 arası İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği üyeliği yaptı. Halen Görsel Kültür ve Fotoğraf Sanatı Derneği ile İstanbul Anadolu Yakası Fotoğraf Sanatı Derneği üyesi. Fotoğraf makinasının sınırlarını zorlayarak farklı tekniklerde fotoğraf üretmeye ilgi duymaktadır.
ANAFOD Devrim Çelebi “Toksik Renkler” Söyleşisi
01:07:01

ANAFOD Devrim Çelebi “Toksik Renkler” Söyleşisi

YİTEN DÜNYAYA AĞIT İnsanlığın nasıl yok olacağına ilişkin birçok teori vardır: Dünyamıza meteor çarpması, global ısınmanın yaratacağı olumsuz etkiler, yapay zekanın bizi alt edeceği ve kutsal metinlerde anlatılan “kıyamet günü” gibi. Hangisi olur bilmesek de, temel farkındalığımız bir gün eninde sonunda yok olacağımız yönündedir. Farkında olmadığımızsa, bu tür yok oluşların dünyamızda sıklıkla tekrarlandığıdır. Fotoğraflarımın öznesi olan canlılar “tekne” adlı dünyanın çoktan yitip gitmiş sakinleridir. Üzerinde yaşam gelişmesin diye insan eliyle boyanmış zehirli bir yüzeye sahiptir bu dünya. Ama insanı umursamayan yaşam bu zehrin üstesinden gelir. Birkaç hücre ile başlayan yaşam bir süre sonra bitkileri, yumuşakçaları, kabuklu hayvanları ile kendine özgü bir ekosisteme dönüşür. Kekamoz’un Zehirli Dünyası Tekneler denizle buluştuğunda, birçok canlının ev sahipliğini yapmaya aday olur. Önce yosunlar, ardından yosun ve planktonlarla beslenen kabuklulardan, eklem bacaklılara kadar birçok canlı teknenin altına yerleşmeye başlar. Tekne bir süre sonra kendine özgü canlılarıyla, atmosferi su olan tuhaf bir gezegen/dünyaya dönüşür. Canlılar bu tuhaf gezegende kendi kolonilerini ya da “insan“ ölçeğine göre düşünürsek kendi yerleşim yerlerini -şehirlerini- oluştururlar ve yerleşimleri tekne suda kaldığı sürece büyümeye devam eder. Bu yerleşimler büyüdükçe kadifemsi bir tabakaya dönüşür. Teknenin su üzerindeki hareketlerini zorlaştırır, hızlanmasını engeller ve yakıt tüketimini arttırır, dolayısıyla tekne sahipleri tarafından istenmeyen bir durumdur. Buna engel olmak için tekneler, periyodik olarak karaya çekilir. Teknelerin karaya çekildiği gün bu canlılar için toplu yok oluş ya da diğer bir anlamda kıyamet günüdür. Önce su dışına çıkarılırlar atmosferleri bozulur. Ardından parlak ışık ve ısı yüzünden yavaşça kurur, kavrulur ve ölürler. Oluşturdukları tüm o yerleşimler fırça ve tellerle kazınır. Kalan son izlerin üzerine zehirli boya sürülür. Bu canlıların tekne tabanına yerleşmesine engel olmak için sürülen zehirli boya elbette ki doğa ile baş edemez. Doğa her seferinde bu zehrin üstesinden gelir. Sil baştan renklendirilmiş “yeni gezegen/ dünya” vakti gelince su ile buluşmaya ve yeni yerleşimciler toplamaya hazır olur. Devrim Çelebi 1991 yılında Sağlık Meslek Lisesinden mezun olduktan sonra Hemşire olarak çalışmaya başladım. Ardından Hacettepe Üniversitesi Turizm Otelcilik Bölümünü bitirdim. Bir süre turizm sektöründe çalıştım. Temel fotoğrafçılık eğitimimi Ankara FSK’dan aldım. Hobi olarak sürdürdüğüm fotoğrafçılık zaman içinde profesyonel fotoğrafçılığa dönüşmeye başlayınca, fotoğrafçılık konusundaki bilgi ve görgümü arttırmak için Anadolu Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümü bitirdim. 2012 yılından bu yana profesyonel fotoğrafçılık (Emlak Fotoğrafçılığı) yapıyorum. 2021-2023 yılları arasında Kaş Halk Eğitim Merkezinde Fotoğrafçılık Eğitmeni olarak görev yaptım. Çocukluğumdan beri başımı ve gözlerimi, herkesin baktığı taraftan farklı yöne çevirmeyi severim. Bu bana halihazırda çevremde bulunan ama dikkat etmezsem, varlığının farkında olamayacağım şeyleri görme, inceleme alışkanlığı kazandırdı. Fotoğraflarımı “iş-zanaat” ve “kendimi ifade etme–sanat”olarak ikiye ayırıyorum. Mikroorganizmaların ve doğal süreçlerin oluşturduğu dokular ve desenler, üzerinde çalışmayı sevdiğim konular. Mikroorganizmaların bizden çok farklı olmalarına rağmen çevrelerini, bizim çevremizi ve hatta kentlerimizi oluşturma şeklimiz gibi düzenliyor olmaları bana çok büyüleyici geliyor. Ve bildiğimiz tüm varlıkların evrene ait kadim bilgiye sınırsız erişiminin mümkün olduğu inancımı güçlendiriyor. Sergiler / Exhibitions • 2012 Kalkan Kültür Evi (Karma Sergi) • 2012 Patara Meclis Binası (Karma Sergi) • 2013 Kalkan Kültür Evi (Kişisel Sergi) • 2022 Kaş Kültür Evi ( Karma Sergi) • 2022 Kalkan Kültür Evi ( Karma Sergi) • 2024 Kalkan Kültür Evi ( Kişisel Sergi) • 2024 Atölye Zea ( Kişisel Sergi)

Anafod Instagram

bottom of page